Kimyasal Tanker Piyasası - 2011 İlk Yarısı - Osman Kaya Turan

Kimyasal Tanker Piyasası Bu zamana kadar incelediğimiz piyasalar içerisinde belki de bizim için en önemlilerinden biri kimyasal tanker piyasası. Bunun sebebi ise oldukça çok sayıda armatörümüzün bu piyasada olması ve tersanelerimizin geçmiş yıllarda en önemli üretim kalemlerinden birinin hatta en önemlisinin kimyasal tankerler olması. Üstelik kimyasal tanker piyasası kendine has bazı özellikleri nedeniyle çok özel bir piyasa ve belki de en zoru sayılabilir.

Piyasalara bu bağlamda baktığımızda  gemi sayısındaki daralma işaretlerine rağmen 2011 yılının ilk yarısında kimyasal tanker piyasası zayıf olarak kalmaya devam etti. Spotta alınan rakamlar genel olarak yüksek yakıt, liman ve yükleme maliyetlerini karşılamakta çok da yeterli olmadı.

Navlun fiyatları ile bunker fiyatları

Düşük spot oranlarını kabul etmeye hazır olan nakit sıkıntısı çeken armatörlerin global anlamda varlığı ise spot oranlarındaki anlamlı olabilecek yükselmelere de engel oldu.

Çoğu armatör yeni gemi sipariş edebilmede yeterli finansal imkanlara da sahip gözükmemekte olup, navlun oranları muhtemelen artan gemi sayısı, hurdaya göndermeler ve artan talep ile dengelenmediği sürece artacak gibi de gözükmüyor.

Global ekonomide dengeli olmayan iyileşmeler ise parsel tanker pazarının iyileşmesini de etkilemektedir. Muhtemelen 2013 yılından once parsel tanker piyasasında anlamlı bir iyileşme gözükmemektedir. Eğer bu noktada daha önceki raporlarda da ifade edildiği üzere ABD ve Avrupa Birliği’den ikinci bir kuvvetli dip hareketi görülürse piyasaları daha da olumsuz etkileyeceği aşikardır ancak mevcut durumda dahi yeterince kan kaybedilmiştir.

Bunların yanısıra kiracılar büyük ölçüde piyasadaki bu düşüşten faydalanma amacıyla daha uzun vadeli kontratlar istemektedir.

Ayrıca armatörlerimizin ve piyasaların yakından bildiği üzere aşağıdaki konulardaki kaygılar da devam etmektedir;

·         Yüksek bunker fiyatları,

·         Liman tıkanıklıkları ve gecikmeler nedeniyle işletme maliyetlerinin gelirlerden daha hızlı artması,

·         Tonajdaki fazlalığın sürmesi,

·         Armatörlerin acil nakit ihtiyacının ticari departmanları düşük navlun ücretleriyle anlaşmaya zorlaması.

Aşağıda ayrıca T/C piyasasındaki özet gelişmeleri bulabilirsiniz. Eğer tarih tekerrürden ibaret ise index’in 2012 sonu itibarıyla yukarıya dönüş eğiliminde olduğu öngörülebilir. Ancak burada öngörülemeyen ve kestirilemeyen husus global piyasalarda mevcut krizin her ne kadar diğer bazı krizlere benzetilse de benzerinin bu yüzyılda görülmemiş olmasıdır.

Kimyasal ve Ürün Tankeri Filosu (3.000-60.000 DWT arası Kimyasal ve Ürün Tankerleri)

İlgili filo daha detaylı olarak aşağıdaki şekilde incelenecek olursa; 

·         Yeni inşaa siparişleri 2008’deki % 55’ler düzeyinden 2011 2. Çeyreği itibarıyla mevcut filonun % 12’sine düşmüştür. Aynı oran 2009 yılı Aralık ayında % 30’dur.

·         Mevcut filonun % 12’si 20 yaş ve üzeridir,

·         Mevcut filonun % 11’i ise double hull değildir.

Filodaki gelişimin ise önümüzdeki yıllarda aşağıdaki şekilde olacağı öngörülmektedir.

Piyasalara yönelik genel beklentiler

Bir kısmı daha önceden vurgulansa da genel beklentiler aşağıdaki şekilde özetlenebilir;

·         Avrupa’daki borç krizinin her geçen gün yayılması ve Amerikan ekonomisindeki yavaşlama endişeleri giderek arttırmakta ve dünya finans piyasalarının artan kredi riskleriyle yüzleşmesi sonucunu doğurmaktadır,

·         Petrol ve bunker fiyatlarının düşen global büyüme beklentilerinin etkisiyle düşeceği öngörülmektedir (bunlar iyimser tahminler de olabilir),

·         Time charterlarda her ne kadar biraz iyileşme görülse de belirsizlik devam etmektedir,

Firmalarca uygulanan genel stratejiler ve hedefler

·         Mevcut zorlu pazarlarda sağlam bir mali yapı oluşturulabilmesi için finansal yapılandırma,

·         Mevcut varlıkların en iyi şekilde kullanılması,

·         Tüm disiplinlerde operasyonların optimize edilmesi,

·         Ticari ve teknik anlamda en iyi olabilmek için kaliteye verilen önemin arttırılması,

·         Olası tehlikeleri gözönünde tutarak yeni iş geliştirme ve uzun vadeli navlun sözleşmelerine odaklanma vs.

Ayrıca sektördeki büyük aktörlerin riskler ve diğer konulardaki çalışmalarına da bu yazıda değinmek mümkün olsa da yazıyı uzatmamak açısından burada kesmekte fayda mütaala edilmektedir ve takdir edersiniz ki bu hususlar biraz daha farklı bir çalışma ve emek konusudur.

İlerideki tarihlerde yayınlanacak sonuçlar bölümünde bazı diğer genel sonuç ve değerlendirmeler ayrıca ele alınacaktır.

Saygılarımla,

Osman Kaya TURAN