Dengesizliği
yaratarak istikrarı sağlamak ne kadar doğru olur anlamak mümkün değil ama başta
Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkeleri gemi inşaada rekabet avantajını kendilerine
çevirebilecekleri düşüncesiyle dünyayı talep fazlası gemilerle dengesizliğe
sokmaya devam etmekteler. Bunun en güzel örneği ise geliştirdikleri gemi inşa
politikaları, ucuz maliyetler ve sektöre pompaladıkları finansal araçlar.
Avrupalılar ise
bu karmaşanın içerisinde iki alanda varlar ve belki de o nedenle bu politikaya
sessiz kalıyorlar.
1. Uzak Doğu
bankalarının sağladıkları finansların önemli bir kısmı perde arkasında devlet
garantisi karşılığı genellikle Avrupalı bankacılar tarafından sağlanıyor,
dolayısıyla garantili ve mevcut ortamda karlı kazanç sağlamış oluyorlar,
2. Uzak doğu
tersanelerinin ve özellikle Çin’in çoğu ekipmanı Avrupalı üreticilerin oradaki
fabrikaları tarafından karşılanıyor. Yine de kalite Avrupadaki üretimi tutmuyor
ama herkes kendi çıkarına baktığı için pek aldıran da olmuyor.
Herkes karşılıklı
birbirinin ipini çektiği sürece kazananın ya da kaybedenin kim olacağını
birlikte göreceğiz ama ülke olarak bu işin hiçbir tarafında olmamamız,
alacağımız risk açısından iyi olsa da etkinliğimizi giderek kaybediyor olmamız
açısından da üzücü.
Tüm bunlar
olurken Avrupa kendi nüfuziyetini devam ettirebilme açısından aşağıdaki
konularda çalışmalarını sürdürüyor;
- Yenilikçi ve
yüksek teknolojili gemiler,
- Yenilikçi ve
yüksek teknolojili ekipmanlar,
- Çevre ve
güvenlik düzenlemelerine dayalı yeni ticaret bariyerleri.
Armatörler
cephesinde ise enteresan bir durum var çünkü alınan bu gemiler özellikle Çin
yapımı ise ikinci elde pek alıcı bulamıyor (nedense kimse istemiyor) ve de çok
sıkı takip edilenler hariç çok da dayanıklı olmuyorlar. Öyle ki bir
bakıyorsunuz iki yaşında Çin gemisi 15 yaşında Japon yapımı gemiden daha fazla
sorun çıkarıyor.
Ancak güçlü
armatörler aynı gemiden çok sayıda alarak ve uzun yıllar ikinci elde satmadan
sadece taşımacılık amaçlı kullanacağı düşüncesi ve diğer sunulan cazip imkanlar
nedeniyle belki de kendileri için en doğru karar vererek yatırım yapıyorlar.
Biraz da gemi
piyasalarının kendine has dengelerine ve beklentilere bakarak ilerleyelim.
Kuru yük piyasası;
§ Yeni inşaa teslimleri geçen yılın ilk yarısına göre % 26
düşerken, fiyatlar aynı seviyede kaldı ancak ikinci el gemi fiyatları % 20’ye
kadar düştü.
§ Toplam filo bu yıl günümüze kadar yaklaşık % 3 civarında
arttı.
§ Hurdaya ayırmalar; 2013 yılında 23.1 mdwt iken 2014
yılında günümüze kadar sadece 8.1 mdwt civarında oldu. Kısaca ilk yarı bazında
bakılırsa hurdaya ayırma geçen yıla göre yarı yarıya azaldı.
§ Toplam filonun sadece % 12’si 20 yaş ve üzeri, sadece %
7’si 25 yaş ve üzeri durumda.
§ Gelişen ticaret hacmi ve yavaşlayan yeni inşa teslimleri
nedeniyle arz ve talep dengesinin en iyi ihtimalle 2016 yılı içerisinde
yakalanabileceği öngörüleri bulunmaktadır. Bu da bir önceki “Denizcilikte
iyileşme hala kapıyı çalmadı” yazımızdaki basit hesaplamamızın doğruluğunu
gösteriyor.
§ Piyasayı yakın gelecekte hareketlendirebilecek temel
olgular ise Çin çelik üretiminin gücü, düşük maliyetli demir cevheri
tedariğinin devamı ve Brezilyalı demir cevheri ihracatında artış olarak
gözükmektedir.
Beklentiler;
§ Bu yılın ikinci yarısında da yeni inşaa teslimlerinin
yavaşlayacağını tahmin ediyoruz.
§ Navlunlarda ise çok büyük artışlar olmasa da mevcut çok
düşük spot oranlarının üzerinde artışlar öngörüyoruz. Eğer herşey iyi giderse
geçen yılın ortalamalarını görmek mümkün olacaktır.
§ Esasen tüm pozitif beklentiler mevcut boş tersane
kapasitelerinin doldurulmadığı üzerine kurulu olup, boş kapasitelerin
doldurulması geleceği kötü yönde etkileyebilir.
Tanker Piyasası;
§ Rafinerilerdeki bakım çalışmaları nedeniyle spot piyasada
oranlar geçmiş dönemde zayıf seyrederken 3. Çeyrek ile birlikte pozitif bir
gelişme içerisine girmeye başladı.
§ Yeni inşaa teslimlerindeki ötelemeler devam ediyor.
Beklentiler;
§ Bakımdan çıkan rafineler ve artan petrol ihtiyacı
nedeniyle daha pozitif bir dönem bekleniyor.
Konteyner piyasası;
§ Navlun oranları küçük ölçekli gemilerde hafif bir düşme
gösterirken panamax üzeri gemilerde kademeli olarak artış göstermiştir.
§ Boşta kalan filo miktarı 2011 yılından bu yana en düşük
orana ulaşmış ancak hareketli sezonun arkasından bu rakamın yine yükseleceği
öngörülmektedir.
§ Ikinci el gemi fiyatları % 15’e yakın düşerek, 2013
yılından bu yana en düşük seviyelerdedir.
§ Yeni inşaa fiyatları diğer gemi tiplerine olan talep
nedeniyle aynı kalmaktadır.
§ Navlun piyasaları dalgalı seyre devam etmektedir. Liner
şirketlerinin periyodik olarak fiyat arttırma uygulamaları uygun gibi gözükse
de kısa ömürlü olmuştur. Bu sebeple firmalar maliyetleri düşürmek ve
operasyonel etkinliği arttırmak amacıyla birleşme ve ortak çalışmaya
gitmektedir.
Beklentiler;
§ 2014’ün geri kalanı ve 2015 yılında talepte artış
beklenmektedir.
§ Yeni inşaa teslimlerindeki azalma burada da gelecek
açısından anahtar gösterge olacaktır.
Kimyasal Tanker;
§ Yeni gemi siparişleri tüm filonun % 23,5’u düzeyinde
seyrediyorken, 2015 ve 2016 yılında teslim edilecek gemiler filoyu her sene % 9
civarında arttıracak,
§ Ucuz sermaye ile sektöre giriş eskiye göre daha
kolaylaştığından siparişler de artıyor ve iyileşme önündeki engelleri
arttırıyor,
§ Talepte olan tarihi % 4’e yakın artış hurdaya verme
isteğini de azaltıyor,
§ Piyasada, limandaki gecikmeler, sıkılaşan denetlemelere
dayalı gereksinimler, Balast suyu ile ilgili düzenlemeler ve SOx ve NOx emisyon
kontrol alanlarındaki çevre düzenlemeleri nedeniyle maliyet baskısı da
bulunmaktadır.
Beklentiler;
§ Piyasaya rakamsal anlamda olmasa da hisler anlamında
pozitif bir gelecek beklentisi hakimdir.
Offshore piyasası:
Sanılanın aksine
bazı gemi tiplerinde aşırı üretim olduğu için bu sektör özel bazı alanlar
dışında yakın gelecekte sıkıntıya girecek gibi duruyor. Halihazırda biz bu işi
beceremedik diye bu alandan çıkan firmaların ortaya koyduğu ders bu alanda
çalışmanın oldukça uzmanlık, tecrübe ve bilgi birikimi gerektirdiği. Ayrıca iyi
bir global iş ağı ve bu alanda ciddi saygınlık da gerektiriyor.
Gerek global gerekse daha orta ölçekli ve küçük armatörlük firmaları için
geliştirdiğimiz yardımcı çözümleri öğrenmek için ayrıca bize yazabilirsiniz.
Daha parlak
piyasalar ve denizciliğimiz açısından başarılı günlerde buluşabilmek
temennisiyle bir sonraki yazımızda görüşmek üzere...
Saygılarımla,
Osman Kaya TURAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder