National Geographic Channel'da yayınlanan bir reality show var, programın sunucusu Cesar Millan programda sorunlu köpeklere rehabilitasyonu sağlamanın yollarını anlatıyor. İlgili programı zaman zaman izliyorum.
Programın başında ekrana gelen uyarıda yapılan işlemlerin profesyonelce olduğu ve yine bir profesyonel gözetimi olmadan denenmemesi gerektiği uyarısı bulunmakta. Bu uyarıdan sonra önce rehabilite edilecek köpeğin rehabilite öncesi davranışlarının bir ev kamerasıyla çekilmiş görüntüleri gösteriliyor. Daha sonra Millan bu davranışlara göre köpeğe bazı rehabilite teknikleri uyguluyor ve köpeğin bu davranışlarının neden kaynaklandığını köpek sahiplerine anlatıyor ve ne yapmaları gerektiğine dair bilgiler veriyor. Yaptığı ilginç birkaç teknikten sonra şaşırtıcı bir şekilde köpeğin bir daha bu davranışları sergilemediği görülüyor. (Bu davranışlar genellikle bir kaç "Şşş" uyarısı ve beraberinde gelen bir kaç dürtme şeklinde olduğu için genellikle seyirciyi hayretler içerisinde bırakabiliyor)
Tedavi tamamlandıktan sonra Cesar geri dönüyor ve program biterken rehabilite ettiği köpeğin 2 ay sonraki durumunu anlatan sahiplerinin kaydettiği bir video görüntüsü gösteriliyor ve Cesar'ın ne kadar yetenekli olduğu bir kez daha kanıtlanıyor.
Programı izlerken kendi adıma farkettiğim nokta, köpeklerin gösterdiği yanlış davranışların temel sebebi köpeklerden ziyade sahipleri. Sahiplerinin yaptıkları yanlış yönlendirmeler sözkonusu davranışlara yol açıyor. Sahipleri davranışlarını değiştirdiği zaman ise köpek de olması gereken doğrultuda davranışlarını düzeltiyor.
Bu programı günümüz kriz ortamı bağlamında düşünürsek esasen mevcut krizin temel sebebinin ABD ve AB’nin kriz öncesi uyguladıkları politikalardaki yanlışlıklar olarak görmek mümkün. Globalleşme ve yüksek kazançlar uğruna gerek devletler bünyesinde gerekse şirketler ve bankalar bünyesinde hoşgörülen politikalar ve esneklikler bugünleri ortaya çıkardı. Özellikle herkesin anlayabileceği tabirlerle yanlış para politikaları ve kredi uygulamaları ve bunların da üzerinde projelerin ve emtianın aşırı değerli gösterilerek esasen karşılıksız değerlendirmelerle yapılan kredi uygulamaları sonu getirdi. Piyasalar ve dolayısıyla sıradan vatandaşlar ve şirketler ise sunulan bu ortamın daha da süreceği ve büyük bir keyfiyet ile istedikleri şekilde borçlanabilecekleri ve kolayca geri ödeyebilecekleri masalına inandı ve bu günlere gelindi. Bu süreçte uluslararası güvenilir kredi derecelendirme kuruluşları da gereken katkıda bulundular.
Bu günkü gelinen noktada hakikaten bir Cesar Milan ihtiyacı var mı yok mu bilinmez ama ülkemiz piyasalarında da şirketlerin ve kişilerin çalışmalarını bu doğrultuda değerlendirmeleri gerektiği kesin. Esasen piyasaların dengeye gelebilmesi için bana göre olması gereken euro dolar paritesi belli ve mevcut paritenin çok altında değerler. Ama piyasalar bunu itiraf edemediği için ve de belki de bu işler görünenden de zor olduğu için bu pariteye yakın dönemde gelinmesi de ayrıca zor. Ayrıca bu paritede yapılacak değişiklik parayı bu değişikliklerden kazanan çevreler için de ölümcül olabilir. İşin özü piyasanın gerçek aktörleri yapılması gerekenleri yapmadan bu krizde kazançlarını arttırmak ve zararlarını kurtarmak amacıyla alınması gereken önlemlere engel oluyorlar. Kısaca ABD ve AB’nin en önemli güçlerinden biri olan Almanya’nın ve bazı büyük şirket ile grupların çıkarları sürekli olarak çakışıyor. Olan da bu konuda piyasaya güvenip, hatalar yapan ve gereğinden fazla açılan ülke ve firmalara oluyor. Esasen eğer kayıplar bu ülkelerin iflası ya da mal varlıklarına bir şekilde el koyulması ile karşılanacak olsa bu adım belki de çoktan atılacak ancak güçlü aktörlerin bu ülkelerdeki alacakları karşılığında mevcut durumda elde edebilecekleri sınırlı olduğundan bu adım da atılamıyor. Bir diğer husus da daha az riskler ile para kazanılması mümkünken el koyup, başlarına yeni dertler çıkararak ne elde edecekler?
Saygılarımla,
Osman Kaya TURAN
Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Yüksek Mühendisi (İTÜ)
İşletme ağırlıklı master programı (İTÜ)
Mobile (Yeni) : +90 530 415 14 12
Mobile : +90 532 799 66 92
Bu yazılar Türkiye’de fikirleri ve çalışmalarıyla öncü kişi ve kurumlara ve denizcilik sektörüne gönderilmektedir. Ayrıca bazı yazılar ingilizceye çevrilerek yurtdışı kişi ve kuruluşlara da gönderilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder